HÛD SURESİ 62. Ayeti Ahmet Varol Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
قَالُواْ يَا صَالِحُ قَدْ كُنتَ فِينَا مَرْجُوًّا قَبْلَ هَذَا أَتَنْهَانَا أَن نَّعْبُدَ مَا يَعْبُدُ آبَاؤُنَا وَإِنَّنَا لَفِي شَكٍّ مِّمَّا تَدْعُونَا إِلَيْهِ مُرِيبٍ ﴿٦٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâlû
yâ sâlihu
kad
kunte
fî-nâ
mercuvven
kable
hâzâ
e tenhâ-nâ
en na'bude
mâ ya'budu
âbâu-nâ
ve inne-nâ
le fî şekkin
mimmâ (min mâ) ted'û-nâ
ileyhi
murîbin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlû | dediler |
yâ sâlihu | ey Salih (a.s) |
kad | olmuştu, idi |
kunte | sen oldun |
fî-nâ | içimizde, aramızda |
mercuvven | hakkında ümit beslenen kimse |
kable | önce |
hâzâ | bu |
e tenhâ-nâ | bizi nehy (men) mi ediyorsun |
en na'bude | tapmaktan (bizim tapmamız) |
mâ ya'budu | taptığı şeyler |
âbâu-nâ | babalarımız (atalarımız) |
ve inne-nâ | ve muhakkak ki biz |
le fî şekkin | kesinlikle (şüphe) tereddüt içinde |
mimmâ (min mâ) ted'û-nâ | bizi davet ettiğin (çağırdığın) şeyden |
ileyhi | ona |
murîbin | şüphe veren, şüphe edilen |
“Ya Salih, sen bundan önce aramızda, hakkında ümit beslenen bir kimse olmuştun!” dediler. “Babalarımızın taptığı şeylere, bizim tapmamızı sen bize nehy mi ediyorsun? Gerçekten, bizi O’na davet ettiğin şüphe verici şeyden, biz kesinlikle tereddüt içindeyiz.” dediler.
HÛD SURESİ 62. Ayeti Ahmet Varol Meali
Onlar: 'Ey Salih! Sen bundan önce aramızda hakkında ümit beslenen biri idin. Bizi babalarımızın taptıklarına tapmaktan men mi ediyorsun? Doğrusu senin bizi kendisine çağırdığın şeyden şüphe içindeyiz, kuşkuluyuz' dediler.
Ahmet Varol