Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


فَلَمَّا جَاء أَمْرُنَا نَجَّيْنَا صَالِحًا وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِّنَّا وَمِنْ خِزْيِ يَوْمِئِذٍ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ الْقَوِيُّ الْعَزِيزُ ﴿٦٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ câe emru-nâ necceynâ sâlihan ve ellezîne âmenû mea-hu bi rahmetin min-nâ ve min hizyi yevmi izin inne rabbe-ke huve el kaviyyu el azîzu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ bundan sonra böylece, olduğu zaman
câe geldi
emru-nâ emrimiz
necceynâ kurtardık
sâlihan Salih
ve ve
ellezîne âmenû âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler
mea-hu onunla beraber, onun yanında
bi rahmetin bir rahmetle
min-nâ tarafımızdan, bizden
ve min hizyi ve alçaklıktan, aşağılatıcı azaptan, zilletten
yevmi izin izin günü
inne rabbe-ke muhakkak ki senin Rabbin
huve o
el kaviyyu güçlüdür, kuvvetlidir, kavidir
el azîzu azîzdir, yücedir

Bundan sonra emrimiz geldiği zaman Salih (a.s)’ı ve onun yanındaki âmenû olan kimseleri Bizden bir rahmetle kurtardık. Ve izin gününün zilletinden (de) kurtardık. Muhakkak ki senin Rabbin, O; Kaviyy’dir (güçlüdür), Azîz’dir (yücedir).

HÛD SURESİ 66. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Vaktâ ki emrimiz geldi, Sâlih'i ve O'nunla beraber imân etmiş olanları Bizden bir rahmet sebebiyle necâta erdirdik, hem de o günün mezelletinden (kurtardık). Şüphe yok ki çok kuvvetli, çok izzet sahibi olan, ancak senin o Rabbindir.

Ömer Nasuhi Bilmen