Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


قَالَتْ يَا وَيْلَتَى أَأَلِدُ وَأَنَاْ عَجُوزٌ وَهَذَا بَعْلِي شَيْخًا إِنَّ هَذَا لَشَيْءٌ عَجِيبٌ ﴿٧٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlet yâ veyletâ e elidu ve ene ecûzun ve hâzâ ba'lî şeyhan inne hâzâ le şey'un acîbun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlet dedi
yâ veyletâ vay, heyhat, hayret
e elidu ben mi doğuracağım
ve ene ve ben
ecûzun yaşlı, ihtiyarım
ve hâzâ ve bu
ba'lî kocam, zevcim, eşim
şeyhan ihtiyar, şeyh
inne hâzâ muhakkak ki bu
le şey'un elbette bir şeydir
acîbun şaşırtıcı, acayip

“Hayret, ben ihtiyar (aciz) iken mi doğuracağım? Ve (işte) bu eşim de ihtiyar. Muhakkak ki bu, elbette şaşılacak bir şeydir.” dedi.

HÛD SURESİ 72. Ayeti Ali Ünal Meali

“Vay başıma gelenlere!” dedi; “Ben bir yaşlı kadın ve şu kocam da bir pir iken nasıl çocuğum olabilir? Doğrusu çok şaşılacak bir şey bu!”

Ali Ünal