Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.


فَلَمَّا جَاء أَمْرُنَا جَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهَا حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ مَّنضُودٍ ﴿٨٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ câe emru-nâ cealnâ âliye-hâ sâfile-hâ
(ceale âliye-hâ sâfile-hâ)
ve emtar-nâ aleyhâ hicâraten min siccîlin mendûdin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ artık olduğu zaman
câe geldi
emru-nâ emrimiz
cealnâ biz kıldık, yaptık
âliye-hâ onu en yüksek
sâfile-hâ
(ceale âliye-hâ sâfile-hâ)
onu en alçak
: (onun altını üstüne getirdi)
ve emtar-nâ ve yağdırdık
aleyhâ onun üzerine
hicâraten taşlar
min siccîlin siccilden (pişirilip sertleştirilmiş kerpiçten yapılmış)
mendûdin dizilip hazırlanmış, istif edilmiş (veya ardarda gelen)

Artık emrimiz geldiği zaman onu (o şehri) alt üst ettik (onu yükseltip alçalttık). Onların üzerine, istif edilmiş (dizilip hazırlanmış) siccilden (pişirilip sertleştirilmiş kerpiçten yapılmış) taşlar yağdırdık.

HÛD SURESİ 82. Ayeti Harun Yıldırım Meali

Böylece emrimiz geldiği zaman, oranın üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, birbiri ardınca taşlar yağdırdık.

Harun Yıldırım