HÛD SURESİ 95. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 123 âyettir. Sûre, adını içinde söz konusu edilen Hûd peygamberden almıştır.
كَأَن لَّمْ يَغْنَوْاْ فِيهَا أَلاَ بُعْدًا لِّمَدْيَنَ كَمَا بَعِدَتْ ثَمُودُ ﴿٩٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ke
en lem yagnev
fî-hâ
e lâ
bu'den
li medyene
kemâ
baıdet
semûdu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ke | gibi |
en lem yagnev | yaşamadılar, var olmadılar |
fî-hâ | onun içinde, orada |
e lâ | (öyle) değil mi, olmadı mı |
bu'den | uzak oldu, uzaklaştırıldı |
li medyene | Medyen kavmi için |
kemâ | gibi |
baıdet | uzak oldu |
semûdu | Semud kavmi |
Orada hiç yaşanmamış gibiydi. Medyen kavmi de, Semud kavminin (Allah’ın rahmetinden) uzak olduğu gibi (Allah’ın rahmetinden) uzaklaştırılmadı mı?
HÛD SURESİ 95. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(94-95) Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular... Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti!
Suat Yıldırım