İBRÂHÎM SURESİ 11. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.
قَالَتْ لَهُمْ رُسُلُهُمْ إِن نَّحْنُ إِلاَّ بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ وَلَكِنَّ اللّهَ يَمُنُّ عَلَى مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَمَا كَانَ لَنَا أَن نَّأْتِيَكُم بِسُلْطَانٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَعلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ ﴿١١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâlet
lehum
rusulu-hum
in nahnu
illâ (in ... illâ)
beşerun
mislu-kum
ve lâkinne allâhe
yemunnu
alâ
men yeşâu
min ibâdi-hi
ve mâ kâne
lenâ
en ne'tiye-kum
bi sultânin
illâ
bi izni allâhi
ve alâ allâhi
fel yetevekkeli (fe li yetevekkeli)
el mu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâlet | dedi |
lehum | onlara |
rusulu-hum | onların resûlleri |
in nahnu | biz sadece |
illâ (in ... illâ) | ancak |
beşerun | beşer, insan |
mislu-kum | sizin gibi |
ve lâkinne allâhe | ve fakat Allah |
yemunnu | lütufta bulunur, ni'metlendirir |
alâ | üzerine |
men yeşâu | dilediği kimse |
min ibâdi-hi | kullarından |
ve mâ kâne | ve olmaz |
lenâ | bizim |
en ne'tiye-kum | size bizim getirmemiz |
bi sultânin | bir delil, bir mucize |
illâ | ancak, ...den başka, olmaksızın |
bi izni allâhi | Allah'ın izni |
ve alâ allâhi | ve Allah'a |
fel yetevekkeli (fe li yetevekkeli) | artık tevekkül etsinler |
el mu'minûne | mü'minler |
Onlara resûlleri şöyle dedi: “Biz de ancak sizin gibi beşeriz (insanız). Fakat Allah, kullarından dilediğini ni'metlendirir. Bizim, Allah’ın izni olmaksızın, bir sultan (mucize, delil) getirmemiz olamaz. Artık mü’minler Allah’a tevekkül etsinler.”
İBRÂHÎM SURESİ 11. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Rasulleri onlara:
Ahmet Tekin
'Biz, kesinlikle sizin gibi beşer soyundanız. Fakat Allah nimetini, peygamberlik görevini, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kullarından bazılarına lütfeder. Allah’ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkân yok. Mü’minler Allah’a, yalnız Allah’a dayanıp güvenirler, işlerini O’na havale ederler.' dedi.