Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.


وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُواْ لِرُسُلِهِمْ لَنُخْرِجَنَّكُم مِّنْ أَرْضِنَآ أَوْ لَتَعُودُنَّ فِي مِلَّتِنَا فَأَوْحَى إِلَيْهِمْ رَبُّهُمْ لَنُهْلِكَنَّ الظَّالِمِينَ ﴿١٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kâle ellezîne keferû li rusuli-him le nuhricenne-kum min ardı-nâ ev le teûdunne fî milleti-nâ fe evhâ ileyhim rabbu-hum le nuhlikenne ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kâle ve dedi
ellezîne keferû inkâr eden kimseler, kafirler
li rusuli-him resûllerine
le nuhricenne-kum muhakkak, mutlaka sizi çıkaracağız
min ardı-nâ bizim arzımızdan, ülkemizden
ev veya
le teûdunne mutlaka döneceksiniz, dönersiniz
fî milleti-nâ bizim dînimize
fe evhâ bunun üzerine vahyetti
ileyhim onlara
rabbu-hum Rab'leri
le nuhlikenne mutlaka helâk edeceğiz
ez zâlimîne zalimler

Kâfirler, resûllerine dediler ki: “Sizi mutlaka arzımızdan (ülkemizden) çıkaracağız veya mutlaka bizim dînimize döneceksiniz.” Bunun üzerine onlara Rab’leri: “Mutlaka zalimleri helâk edeceğiz.” diye vahyetti.

İBRÂHÎM SURESİ 13. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, peygamberlerine dediler ki: “Ya sizi yurdumuzdan çıkarırız, yahut da bizim dinimize dönersiniz!” Bunun üzerine Rableri elçilerine: “Var oluş gayesi dışına çıkanları, mutlaka helak edeceğiz” diye vahyetti.

Abdullah Parlıyan