Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.


يَتَجَرَّعُهُ وَلاَ يَكَادُ يُسِيغُهُ وَيَأْتِيهِ الْمَوْتُ مِن كُلِّ مَكَانٍ وَمَا هُوَ بِمَيِّتٍ وَمِن وَرَآئِهِ عَذَابٌ غَلِيظٌ ﴿١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yetecerrau-hu ve lâ yekâdu yusîgu-hu ve ye'tî-hi el mevtu min kulli mekânin ve mâ huve bi meyyitin ve min verâi-hi azâbun galîzun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yetecerrau-hu onu yutmaya çalışır (çalışacak)
ve lâ yekâdu ve olmayacak, olamayacak
yusîgu-hu onu boğazdan kolayca geçirir
ve ye'tî-hi el mevtu ve ona ölüm gelecek
min kulli mekânin heryerden, her mekândan
ve mâ ve olmaz, olamaz
huve o
bi meyyitin ölü
ve min verâi-hi ve onun arkasından
azâbun bir azap
galîzun ağır, galiz

Onu yutmaya çalışacak ve (fakat) onu boğazından kolayca geçiremeyecek. Bütün mekânlardan ona ölüm (öldürücü sebepler) gelecek ve (fakat) o ölemeyecek (ölmek istediği halde ölmesi mümkün olmayacak). Ve onun arkasından galiz (ağır) bir azap vardır.

İBRÂHÎM SURESİ 17. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Onu yudum yudum içer, fakat boğazında kalır, yutamaz. Her tarafından ölüm gibi felaketler sarar, fakat yine ölmez, ileride daha ağır biz azap var.

Abdullah Parlıyan