İBRÂHÎM SURESİ 26. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.
وَمَثلُ كَلِمَةٍ خَبِيثَةٍ كَشَجَرَةٍ خَبِيثَةٍ اجْتُثَّتْ مِن فَوْقِ الأَرْضِ مَا لَهَا مِن قَرَارٍ ﴿٢٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve meselu
kelimetin
habîsetin
ke şeceratin
habîsetin
ictusset
min fevkı el ardı
mâ lehâ
min karârin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve meselu | ve örnek, misal, durum |
kelimetin | bir kelime, bir söz |
habîsetin | kötü, habis, fena, çirkin |
ke şeceratin | bir ağaç gibi |
habîsetin | kötü, habis, fena, çirkin |
ictusset | kökünden koparıldı |
min fevkı el ardı | yerin üstünden |
mâ lehâ | onun (için) yoktur |
min karârin | yerleşme mekânı, denge, kararlılık |
Habis (kötü, çirkin) sözün durumu, yerin üstünden kökü koparılmış, kararsız (dayanaksız) habis (kötü) ağaç gibidir.
İBRÂHÎM SURESİ 26. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Çirkin bir sözün durumu ise, kökü toprağın üstüne çıkarılmış, hiçbir bakımdan dayanıklılığı olmayan çürük bir ağacın durumuna benzer.
Abdullah Parlıyan