Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.


وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ ﴿٤٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ tahsebenne allâhe gâfilen ammâ (an mâ) ya'melu ez zâlimûne innemâ yuahhiru-hum li yevmin teşhasu fî-hi el ebsâru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ tahsebenne allâhe ve Allah'ı sanma, zannetme
gâfilen gâfil, bilmeyen
ammâ (an mâ) şeyden
ya'melu yapıyor
ez zâlimûne zalimler
innemâ sadece, yalnız
yuahhiru-hum onları tehir eder (erteler)
li yevmin o güne
teşhasu (gördüğü şeyin dehşetinden) açık kalır
fî-hi onda (o günde)
el ebsâru gözler

Ve Allah’ı, zalimlerin yaptığı şeylerden gâfil sanma. Sadece onları, gözlerin dehşetten açılacağı güne tehir eder (erteler).

İBRÂHÎM SURESİ 42. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Asla zalimlerin yapacağı şeyden, Allah’ı gafil sanma. Ancak Allah onların azabını öyle bir güne bırakıyor ki, o gün gözler korkudan dikilir kalır.

Ali Fikri Yavuz