İBRÂHÎM SURESİ 43. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.
مُهْطِعِينَ مُقْنِعِي رُءُوسِهِمْ لاَ يَرْتَدُّ إِلَيْهِمْ طَرْفُهُمْ وَأَفْئِدَتُهُمْ هَوَاء ﴿٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
muhtiîne
mukniî
ruûsi-him
lâ yerteddu
ileyhim
tarfu-hum,
ve ef'idetu-hum
hevâun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
muhtiîne | hızla gidenler, koşanlar |
mukniî | kaldıranlar, dik tutanlar (gözleri bir şeye doğru devamlı bakar şekilde) |
ruûsi-him | onların başları, başlarını |
lâ yerteddu | dönmez, dönemez, çevrilmez |
ileyhim | onlara, kendilerine |
tarfu-hum, | onların bakışları |
ve ef'idetu-hum | ve onların kalpleri |
hevâun | heva (hevesler), nefsin afetleri (vardır) |
Başlarını dik tutarak (gökyüzüne doğru devamlı bakarak) koşanlar! Onların bakışları, kendilerine dönemez. Ve onların kalpleri heva ile (nefsin afetleriyle) doludur (nefsin afetlerinden ibarettir).
İBRÂHÎM SURESİ 43. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
O gün onlar, başları bir kurtarıcı ararcasına yukarı kalkık, bakışları kendilerine bile çevrilip bakamaz halde kalpleri bomboş oradan oraya koşuşup dururlar.
Abdullah Parlıyan