İBRÂHÎM SURESİ 47. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. İçinde Hz. İbrahim'den ve ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır.
فَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ مُخْلِفَ وَعْدِهِ رُسُلَهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَامٍ ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
lâ tahsebenne allâhe
muhlife
va'di-hi
rusule-hu
inne allâhe
azîzun
zuntikâmin (zu intikâmin)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | öyleyse |
lâ tahsebenne allâhe | Allah'ı sakın sanma, zannetme |
muhlife | sözünde hilâf bulunan, vaadini yerine getirmeyen |
va'di-hi | O'nun (Allah'ın) vaadi |
rusule-hu | onun resûlleri |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
azîzun | azîzdir, yücedir |
zuntikâmin (zu intikâmin) | intikam sahibi |
Öyleyse Allah’ı sakın resûllerine karşı vaadini yerine getirmez sanma. Muhakkak ki; Allah, azîzdir, intikam sahibidir.
İBRÂHÎM SURESİ 47. Ayeti Muhammed Esed Meali
Bunun içindir ki, sakın, Allah'ın, elçilerine verdiği sözden döneceğini sanma; çünkü, mutlak öç alıcı kudreti elinde tutan en yüce iktidar sahibi elbette Allah'tır!
Muhammed Esed