Mekke döneminde inmiştir. 25 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “inşakka” fiilinin mastarı olan “İnşikâk” kelimesinden almıştır. İnşikâk, yarılmak demektir.


لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٍ ﴿١٩﴾


İNŞİKAK SURESİ 19. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

le terkebunne tabakan an tabakın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
le terkebunne siz mutlaka bineceksiniz
tabakan tabaka, kat
an tabakın tabakadan, kattan

Siz mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz (gök katlarından geçeceksiniz).

İNŞİKAK SURESİ 19. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz.

Diyanet İşleri

Elbette geçeceksiniz bir halden bir hâle.

Abdulbaki Gölpınarlı

Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.

Adem Uğur

Mutlaka siz, boyutlar değiştirerek o boyutların uygun bedenlerine dönüşeceksiniz!

Ahmed Hulusi

Elbette siz, ey inkâr edenler, kademe kademe artan şiddetli azaplara dûçâr olacaksınız.

Ahmet Tekin

Muhakkak ki siz bir halden başka bir hale geçeceksiniz.

Ahmet Varol

Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.

Ali Bulaç

Sizler, muhakkak halden hale binib geçeceksiniz.

Ali Fikri Yavuz

suphesiz siz bir durumdan digerine ugratilacaksiniz.

Bekir Sadak

Ki sizler şüphesiz kademeli hayat safhalarında halden hale geçeceksiniz.

Celal Yıldırım

Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız. (tabakadan tabakaya bineceksiniz)

Diyanet İşleri (eski)

(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.

Diyanet Vakfi

Siz evreden evreye binip geçeceksiniz.

Edip Yüksel

Ki sizler binip binip gececeksiniz elbette tabakadan tabakaya

Elmalılı Hamdi Yazır

sizler binip binip tabakadan tabakaya (halden hale) geçeceksiniz!

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğrayacaksınız.

Seyyid Kutub

Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.

Gültekin Onan

siz (ey insanlar), hiç şübhesiz, o halden bu haale bineceksiniz.

Hasan Basri Çantay

(Ki siz ey insanlar!) Mutlaka tabakadan tabakaya binecek (hâlden hâle geçecek)siniz!

Hayrat Neşriyat

Muhakkak siz; bir durumdan diğerine uğratılacaksınız.

İbni Kesir

(işte böylece, ey insanlar,) siz adım adım ilerleyeceksiniz.

Muhammed Esed

Elbette ki halden hale mülâki olacaksınız.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ki, şüphesiz siz tabakadan tabakaya (halden hale) geçeceksiniz.

Ömer Öngüt

Elbette sen, bir aşamadan bir aşamaya geçeceksin.

Şaban Piriş

Siz halden hale geçeceksiniz!

Suat Yıldırım

Ki, siz, mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz!

Süleyman Ateş

Siz, gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.

Tefhim-ul Kuran

Siz bir tabakadan diğerine geçeceksiniz.

Ümit Şimşek

Ki siz boyuttan boyuta/halden hale mutlaka geçeceksiniz.

Yaşar Nuri Öztürk

Siz ey insanlar! Hiç şüphesiz bir halden bir hale geçeceksiniz yani doğum, gençlik, ihtiyarlık, hastalık, sağlık, fakirlik, zenginlik, ölüm, kıyamet, ahiret gibi safhalardan geçeceksiniz.

Abdullah Parlıyan

(16-19) Hayır! Şafağa, geceye ve onun topladığı şeylere, dolunay şeklini alan Ay'a yemin ederim ki siz halden hale geçersiniz.

Bayraktar Bayraklı

(16-19) Hayır (boşuna yaratıldığınızı zannetmeyin)! Yemin ederim akşamın alaca karanlığına, geceye ve gecenin içinde barındırdığına, dolunay hâlindeki aya ki, muhakkak siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız (tabakadan tabakaya bineceksiniz).

Cemal Külünkoğlu

Ki şüphesiz siz (Allah'a doğru) birbiriyle uyumlu bir aşamadan diğerine geçeceksiniz.

Kadri Çelik

Hiç şüphesiz, biri diğeriyle bağlantılı olarak halden hale geçeceksiniz.

Ali Ünal

Siz gerçekten tabakadan tabakaya bineceksiniz.

Harun Yıldırım

ey insanlar; mukadder sona doğru) safha safha, adım adım ilerleyeceksiniz.

Mustafa İslamoğlu

Siz bir durumdan diğerine geçeceksiniz.

Sadık Türkmen

Halden hale (bebeklik, çocukluk, gençlik, olgunluk, yaşlılık zenginlik, fakirlik gibi) değişeceksiniz.

İlyas Yorulmaz

Siz mutlaka tabakadan tabakaya bineceksiniz (gök katlarından geçeceksiniz).

İmam İskender Ali Mihr