İSRÂ SURESİ 102. Ayeti İbni Kesir Meali
26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.
قَالَ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا أَنزَلَ هَؤُلاء إِلاَّ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ بَصَآئِرَ وَإِنِّي لَأَظُنُّكَ يَا فِرْعَونُ مَثْبُورًا ﴿١٠٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâle
lekad
alimte
mâ enzele
hâulâi
illâ
rabbu
es semâvâti
ve el ardı
basâire
ve innî
le ezunnu-ke
yâ fir'avnu
mesbûren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
lekad | andolsun |
alimte | sen bildin, biliyordun |
mâ enzele | indirmedi |
hâulâi | bunlar |
illâ | ancak, ...'den başka, sadece |
rabbu | Rabb |
es semâvâti | semalar |
ve el ardı | ve yeryüzü, arz |
basâire | basiretlerle (ibretle) görülen, görünür bir şekilde, görülmek üzere |
ve innî | ve muhakkak ki ben |
le ezunnu-ke | mutlaka seni sanıyorum, kesin şekilde inanıyorum |
yâ fir'avnu | ey firavun, ya firavun |
mesbûren | yıkılmış, helâk olmuş |
“Andolsun bunları (9 mucizeyi), görünür bir şekilde, semaların ve arzın Rabbinden başkasının indirmediğini sen biliyordun. Ve ey firavun! Muhakkak ki ben, senin helâk olacağına kesin şekilde inanıyorum.” dedi.
İSRÂ SURESİ 102. Ayeti İbni Kesir Meali
O da demişti ki: Andolsun ki sen; bunları göklerin ve yerin Rabbının, açık deliller olarak indirmiş olduğunu biliyorsun. Ben, doğrusu ey Firavun, senin mahvolacağını sanıyorum.
İbni Kesir