İSRÂ SURESİ 15. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.
مَّنِ اهْتَدَى فَإِنَّمَا يَهْتَدي لِنَفْسِهِ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا وَلاَ تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتَّى نَبْعَثَ رَسُولاً ﴿١٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
men ihtedâ | kim hidayete erdiyse (ererse) |
fe | o taktirde, öyle olunca |
innemâ | sadece |
yehtedî | hidayete erer |
li nefsi-hi | kendi nefsi için |
ve men dalle | ve kim dalâlette ise |
fe | o taktirde, öyle olunca, öyleyse |
innemâ | sadece |
yadıllu | dalâlette kalır |
aleyhâ | (sorumluluğu) kendi üzerinedir |
ve lâ teziru | ve yük (ağırlık) taşımaz |
vâziratun | yük taşıyan (günah yüklenen) kimse |
vizra | ağırlık, yük, günah |
uhrâ | diğeri, başkası |
ve mâ kunnâ | ve biz olmadık |
muazzibîne | azap edenler, azap ediciler |
hattâ | oluncaya kadar, olmadıkça |
neb'ase | göndeririz, beas ederiz, vazifelendiririz |
resûlen | bir resûl |
Kim hidayete erdiyse, sadece kendi nefsi için (nefsini tezkiye ettiği için) hidayete erer. Öyleyse kim dalâlette ise sorumluluğu sadece kendi üzerinde olarak dalâlette kalır. Yük taşıyan (günahı yüklenen) bir kimse, bir başkasının yükünü (günahını) yüklenmez. Ve Biz, bir resûl göndermedikçe azap edici olmadık.
İSRÂ SURESİ 15. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Kim doğru yolda giderse ancak kendisi için doğru yolda bulunur (Sevab kendisinedir). Kim de sapıklık ederse, yalnız kendi aleyhine sapıklık eder (cezasını çeker). Hiç bir günâhkâr da başkasının günahını taşımaz. Bir de biz, bir Peygamber göndermedikçe azab etmeyiz.
Ali Fikri Yavuz