26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.


وَلاَ تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَى عُنُقِكَ وَلاَ تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَّحْسُورًا ﴿٢٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ tec'al yede-ke maglûleten ilâ unukı-ke ve lâ tebsut-hâ kulle el bastı fe tak'ude melûmen mahsûran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ tec'al ve kılma, yapma
yede-ke maglûleten elini bağlamış
ilâ unukı-ke boynuna
ve lâ tebsut-hâ ve tutma, onu fazla harcama
kulle el bastı büsbütün açma, hepsini açıp saçma (israf etme)
fe böylece, sonra, o zaman, aksi halde
tak'ude kalırsın
melûmen kınanmış
mahsûran malı tükenmiş

Ve boynuna elini bağlama (cimrilik yapma) ve hepsini açıp saçma (israf etme)! Aksi halde kınanmış ve malı tükenmiş olarak kalırsın.

İSRÂ SURESİ 29. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Ve ne elini boynuna bağlayıp cimri ol ve ne de sonuna kadar açıp, varını yoğunu ortaya döküp savurgan ol. Böyle yaparsan, kendini kınanır durumda ve bir şeye gücün yetmeyerek, pişman bir halde oturur kalırsın.

Abdullah Parlıyan