26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.


وَلاَ تَمْشِ فِي الأَرْضِ مَرَحًا إِنَّكَ لَن تَخْرِقَ الأَرْضَ وَلَن تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُولاً ﴿٣٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ temşi fîl ardı merahan (merah) inne-ke len tahrika el arda
(hareka)
ve len tebluga
(belega)
el cibâle tûlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ temşi ve yürüme
fîl ardı yeryüzünde
merahan (merah) gururlanarak, azametle (aşırı sevinç, gurur)
inne-ke muhakkak ki sen
len tahrika el arda
(hareka)
yeryüzünü asla tahrik edemezsin (hareket ettiremezsin)
: (deldi, tahrik etti, yardı)
ve len tebluga
(belega)
ve asla erişemezsin
: (erişti, ulaştı)
el cibâle dağlar
tûlen boy bakımından, uzayarak, uzanarak

Ve yeryüzünde azametle (gururla) yürüme! Muhakkak ki sen, yeryüzünü asla tahrik edemezsin (hareket ettiremezsin). Ve asla dağların boyuna erişemezsin (dağ kadar yüksek olamazsın).

İSRÂ SURESİ 37. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin.

Tefhim-ul Kuran