İSRÂ SURESİ 45. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.
وَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرآنَ جَعَلْنَا بَيْنَكَ وَبَيْنَ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ حِجَابًا مَّسْتُورًا ﴿٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ kara'te | ve kıraat ettiğin (okuduğun) zaman |
el kur'âne | Kur'ân |
ceal-nâ | kıldık |
beyne-ke | seninle arasına |
ve beynellezîne | ve onların arasına |
lâ yu'minûne | inanmazlar |
bi el âhırati | ahirete (ölmeden evvel Allah'a ulaşmaya ve kıyâmet gününe) |
hicâben mestûran | hicab-ı mesture, gizli perde |
Sen Kur’ân’ı kıraat ettiğin (okuduğun) zaman, seninle ahirete (ölmeden evvel Allah’a ulaşmaya ve kıyâmet gününe) inanmayanlar arasına hicab-ı mesture kıldık (gözlerinin üzerine, seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk).
İSRÂ SURESİ 45. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Kur'ân okuduğun zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına, gizli bir perde çekeriz biz.
Abdullah Parlıyan