26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.


وَجَعَلْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِذَا ذَكَرْتَ رَبَّكَ فِي الْقُرْآنِ وَحْدَهُ وَلَّوْاْ عَلَى أَدْبَارِهِمْ نُفُورًا ﴿٤٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve cealnâ alâ kulûbi-him ekinneten en yefkahû-hu ve fî âzâni-him vakran ve izâ zekerte rabbe-ke fî el kur'âni vahde-hu vellev alâ edbâri-him nufûran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve cealnâ ve kıldık
alâ üzerine
kulûbi-him oların kalpleri
ekinneten ekinnet, idrak etme engeli
en yefkahû-hu onu fıkıh etmeleri, anlamaları
ve fî âzâni-him ve onların kulaklarında vardır
vakran vakra, işitme engeli
ve izâ zekerte ve sen zikrettiğin zaman
rabbe-ke Rabbini
fî el kur'âni Kur'ân'da
vahde-hu onun tekliğini, tek oluşunu
vellev döndüler
alâ üzerine
edbâri-him arkalarına
nufûran nefretle

O’nu (Kur’ân’ı), fıkıh (idrak) etmelerine karşı, (fıkıh edemesinler diye) kalplerinin üzerine ekinnet ve onların kulaklarına vakra (işitme engeli) kıldık. Ve sen, Kur’ân’da Rabbinin tekliğini zikrettiğin zaman nefretle arkalarına döndüler.

İSRÂ SURESİ 46. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve onların kalpleri üzerine, onu iyice anlayamamaları için perdeler ve kulakları içine de bir ağırlık kıldık ve Kur'an'da rabbini bir olarak andığın zaman nefret ederek arkalarını dönüp giderler.

Ömer Nasuhi Bilmen