26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.


وَمَا مَنَعَنَا أَن نُّرْسِلَ بِالآيَاتِ إِلاَّ أَن كَذَّبَ بِهَا الأَوَّلُونَ وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُواْ بِهَا وَمَا نُرْسِلُ بِالآيَاتِ إِلاَّ تَخْوِيفًا ﴿٥٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ menea-nâ en nursile bi el âyâti illâ en kezzebe bi-hâ el evvelûne ve âteynâ semûden en nâkate mubsıraten fe zalemû bi-hâ ve mâ nursilu bi el âyâti illâ tahvîfen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ menea-nâ ve bize engel olan şey, bize mani olan şey
en nursile bizim göndermemiz
bi el âyâti âyetleri, delilleri, mucizeleri
illâ ancak, yalnız
en kezzebe yalanlamak
bi-hâ onu
el evvelûne öncekiler, evvelkiler
ve âteynâ ve biz verdik
semûden Semud kavmine
en nâkate dişi deve
mubsıraten görünür olarak, görünen
fe zalemû sonra zulmettiler
bi-hâ ona
ve mâ nursilu ve biz göndermedik
bi el âyâti âyetleri, delilleri, mucizeleri
illâ ancak, ...'den başka
tahvîfen korkutucu olarak, korkutmak için

Bizim âyet (mucize) göndermemize mani olan şey, ancak evvelkilerin onu (mucizeleri) yalanlamış olmalarıdır. Semud kavmine (gözle) görünen (bir mucize olarak) dişi deve verdik. Sonra ona zulmettiler. Ve Biz, âyetleri (mucizeleri), korkutmaktan başka bir şey için göndermeyiz.

İSRÂ SURESİ 59. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

(Kureyş kavminin iman etmek için istediği) o mûcizeleri göndermekten bizi alıkoyan da yoktur. Ancak bu mûcizeleri, evvelki ümmetler yalanladılar (Yine imana gelmediler). Biz, Semûd’a, açık bir mûcize olarak o dişi deveyi verdik de, sonra inkâr edip öldürdüler. Halbuki biz, o mûcizeleri, ancak korkutmak için göndeririz.

Ali Fikri Yavuz