İSRÂ SURESİ 59. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.
وَمَا مَنَعَنَا أَن نُّرْسِلَ بِالآيَاتِ إِلاَّ أَن كَذَّبَ بِهَا الأَوَّلُونَ وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُواْ بِهَا وَمَا نُرْسِلُ بِالآيَاتِ إِلاَّ تَخْوِيفًا ﴿٥٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ menea-nâ | ve bize engel olan şey, bize mani olan şey |
en nursile | bizim göndermemiz |
bi el âyâti | âyetleri, delilleri, mucizeleri |
illâ | ancak, yalnız |
en kezzebe | yalanlamak |
bi-hâ | onu |
el evvelûne | öncekiler, evvelkiler |
ve âteynâ | ve biz verdik |
semûden | Semud kavmine |
en nâkate | dişi deve |
mubsıraten | görünür olarak, görünen |
fe zalemû | sonra zulmettiler |
bi-hâ | ona |
ve mâ nursilu | ve biz göndermedik |
bi el âyâti | âyetleri, delilleri, mucizeleri |
illâ | ancak, ...'den başka |
tahvîfen | korkutucu olarak, korkutmak için |
Bizim âyet (mucize) göndermemize mani olan şey, ancak evvelkilerin onu (mucizeleri) yalanlamış olmalarıdır. Semud kavmine (gözle) görünen (bir mucize olarak) dişi deve verdik. Sonra ona zulmettiler. Ve Biz, âyetleri (mucizeleri), korkutmaktan başka bir şey için göndermeyiz.
İSRÂ SURESİ 59. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali
Bizi ayet (mucize) ler göndermekten, öncekilerin onu yalanlamasından başka bir şey alıkoymadı. Semud'a dişi deveyi görünür (bir mucize) olarak gönderdik, fakat onlar bununla (onu boğazlamakla) zulmetmiş oldular. Oysa biz ayetleri ancak korkutmak için göndeririz.
Tefhim-ul Kuran