26,32,33 ve 57. âyetler ile 73-80. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 111 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin konusu olan “İsrâ” olayından almıştır. “Geceleyin yürütmek” anlamına gelen “İsrâ”, Mîrac yolculuğunda, Hz. Peygamberin bir gece, Mekke’den Kudüs’e götürülmesini ifade eder. Sûrenin diğer bir adı da “Benî İsrâil Sûresi”dir.


أَوَلَمْ يَرَوْاْ أَنَّ اللّهَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ قَادِرٌ عَلَى أَن يَخْلُقَ مِثْلَهُمْ وَجَعَلَ لَهُمْ أَجَلاً لاَّ رَيْبَ فِيهِ فَأَبَى الظَّالِمُونَ إَلاَّ كُفُورًا ﴿٩٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e ve lem yerev ennallâhellezî halaka es semâvâti ve el arda kâdirun alâ en yahluka misle-hum ve ceale lehum ecelen lâ raybe fî-hi fe ebâ ez zalimûne illâ kufûran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e ve lem yerev ve onlar görmüyorlar mı
ennallâhellezî o Allah ki, onun olduğunu
halaka es semâvâti semaları yarattı
ve el arda ve yeryüzü, arz
kâdirun kaadir olan, gücü yeten, muktedir olan
alâ üzerine, ...e
en yahluka yaratmak
misle-hum onların benzerini, bir mislini daha
ve ceale ve kıldı, yaptı
lehum onlara, onlar için
ecelen bir süre, bir ecel, belli bir zaman dilimi
lâ raybe şüphe yoktur
fî-hi onda, hakkında
fe ebâ buna rağmen direndiler
ez zalimûne zulmedenler
illâ sadece, ancak, yalnız
kufûran inkâr ederek

Ve onlar; Allah’ın, semaları ve yeryüzünü yarattığını ve onların bir mislini daha yaratmaya kaadir (muktedir) olduğunu görmüyorlar mı? Onlar için, onda (hakkında) şüphe olmayan bir ecel kıldı (belli bir süre taktir etti). Buna rağmen zulmedenler, sadece inkâr ederek direndiler.

İSRÂ SURESİ 99. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Düşünmüyorlar mı onlar, gökleri ve yeri yaratmış olan Allah, kendilerinin bir benzerini de yaratmaya gücü yeter. Allah kendileri için bir süre koymuştur ki, onda hiç şüphe yoktur. O süre dolunca, mutlaka ölecekler ve sonra mutlaka diriltileceklerdir. Böyle iken, varoluş maksadına aykırı hareket edenler, ancak Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeye çalışırlar.

Abdullah Parlıyan