KAF SURESİ 14. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını başındaki “Kâf” harfinden almıştır.
وَأَصْحَابُ الْأَيْكَةِ وَقَوْمُ تُبَّعٍ كُلٌّ كَذَّبَ الرُّسُلَ فَحَقَّ وَعِيدِ ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve ashâbu el eyketi
ve kavmu
tubbain
kullun
kezzebe
er rusule
fe
hakka
vaîdi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ashâbu el eyketi | ve Eyke halkı |
ve kavmu | ve kavmi |
tubbain | Tubba (kavmi) |
kullun | hepsi |
kezzebe | tekzip etti (yalanladı) |
er rusule | resûller |
fe | böylece |
hakka | hak oldu |
vaîdi | vaad edilen (negatif vaad, ikaz, ceza, tehdit) |
Ve Eyke halkı ve Tubb kavmi, hepsi resûllerini yalanladı. Böylece vaadim (cezam) hak oldu (Allah’ın vaadi yerine geldi).
KAF SURESİ 14. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(12-14) Onlardan önce Nûh halkı, Ashab-ı Ress, Semûd, Âd, Firavun halkları. Lût’un hemşehrileri, Ashab-ı Eyke ve Tübba’ halkı da hakkı yalanladılar. Evet onların hepsi peygamberleri yalancı saydılar da tehdidime müstehak oldular, azaba çarptırıldılar.
Suat Yıldırım