KAF SURESİ 27. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını başındaki “Kâf” harfinden almıştır.
قَالَ قَرِينُهُ رَبَّنَا مَا أَطْغَيْتُهُ وَلَكِن كَانَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ ﴿٢٧﴾
KAF SURESİ 27. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
karînu-hu | onun yakını, yakınında olan, yakın dostu |
rabbe-nâ | Rabbimiz |
mâ etgaytu-hu | onu ben azdırmadım |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
kâne | idi, ... oldu, ...'dır |
fî dalâlin | dalâlet içinde |
baîdin | uzak |
Onun yakını: “Rabbimiz onu ben azdırmadım, fakat o uzak bir dalalet içindeydi.” der.
KAF SURESİ 27. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
Arkadaşı (olan şeytan) der ki: “Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi.”
Diyanet İşleri
Arkadaşı, Rabbimiz der, onu, taşkınlığa ben sevketmedim ve fakat o, pek uzak bir sapıklık içindeydi.
Abdulbaki Gölpınarlı
Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi.
Adem Uğur
Onun karîni ("insan" olarak hitap bilince olup; karîni, beden olarak da anlaşılabilir veya cinn dostu) dedi ki: "Rabbimiz, onu ben tuğyan ettirmedim (azdırmadım), ne var ki o (inanç olarak) uzak bir sapkınlık içinde idi. "
Ahmed Hulusi
Onun arkadaşı şeytan:
Ahmet Tekin
'Ey Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Fakat kendisi tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindeydi.' der.
Yakını der ki: 'Rabbimiz! Onu ben azdırmadım. Fakat o uzak bir sapıklığın içindeydi.'
Ahmet Varol
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
Ali Bulaç
(Onun dünyadaki) arkadaşı (olan şeytan şöyle) der: “- Ey Rabbimiz! Onu, ben azdırmadım; fakat kendisi uzak bir sapıklık içinde idi.”
Ali Fikri Yavuz
Yanindaki seytan: «Rabbimiz! Ben onu azdirmadim, fakat kendisi derin bir sapikliktaydi» der.
Bekir Sadak
Yandaşı (olan şeytan, sapık inkarcı, şekillendirilmiş put): «Ey Rabbimiz! Ben bunu azdırmadım, ama o, uzak bir sapıklık ve şaşkınlık içinde idi,» (der).
Celal Yıldırım
Yanındaki şeytan: 'Rabbimiz! Ben onu azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı' der.
Diyanet İşleri (eski)
Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi.
Diyanet Vakfi
Arkadaşı, 'Rabbim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi,' der.
Edip Yüksel
Arkadaşı der: Ya rabbenâ onu ben azdırmadım velâkin kendisi uzak bir dalâl içinde idi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Arkadaşı: «Ey Rabbimiz onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi!» der.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Yanındaki arkadaşı (şeytan) der ki: «Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi».
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Yanındaki arkadaşı dedi ki: «Rabb'imiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi.»
Seyyid Kutub
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
Gültekin Onan
Arkadaşı (olan şeytan) «Ey Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Fakat o, (zâten hakdan) uzak bir sapıklık içinde idi» dedi (ler),
Hasan Basri Çantay
Onun arkadaşı (olan şeytan): 'Rabbimiz! Onu (ben) azdırmadım; fakat (o, haktan)uzak bir dalâlet içinde idi!' der.
Hayrat Neşriyat
Onun yakın dostu dedi ki: Rabbımız; onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı.
İbni Kesir
İnsanın öteki kişiliği: "Ya Rabbi!" diyecek, "Onun aklını, bilincini kötülüğe bulaştıran ben değilim; (hayır,) ama o (kendi yüzünden) sapıklığa düştü!"
Muhammed Esed
Arkadaşı der ki: «Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, velâkin o uzak bir sapıklık içinde bulunmuş idi.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Yanındaki arkadaşı der ki: "Ey Rabbimiz! Ben onu azdırmadım, fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi!"
Ömer Öngüt
Yanındaki der ki: -Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Ama o, uzak bir sapıklık içindeydi.
Şaban Piriş
Yanındaki arkadaş: "Ya Rabbî," der, "onu ben saptırmadım, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapıklık içinde idi."
Suat Yıldırım
Yanındaki arkadaşı dedi ki: "Rabbimiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi."
Süleyman Ateş
Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: «Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi.»
Tefhim-ul Kuran
Arkadaşı der ki: 'Rabbimiz, onu ben azdırmadım. O zaten derin bir sapıklıktaydı.'
Ümit Şimşek
Yoldaşı dedi ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi."
Yaşar Nuri Öztürk
Arkadaşı olan şeytan dedi ki: “Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Fakat onun kendisi sapıklığın kuyusuna dalmıştı.”
Abdullah Parlıyan
Arkadaşı diyecek ki: “Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi.”
Bayraktar Bayraklı
(Yanındaki) arkadaşı (olan şeytan) der ki: “Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi.”
Cemal Külünkoğlu
Onun yakın (saptırıcı) dostu der ki: “Rabbimiz! Ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) derin bir sapıklık içindeydi.”
Kadri Çelik
(Dünyada iken yanından ayrılmayan) şeytanı, “Rabbimiz”, der, “onu ben azdırıp yoldan çıkarmadım. Bilakis kendisi, hakkın pek uzağında geri dönülmez bir sapıklık içindeydi.”
Ali Ünal
Onun yakını dedi ki: “Rabbimiz, ben onu kışkırtıpazdırmadım. Ancak kendisi uzakderin bir sapıklık içindeydi.”
Harun Yıldırım
Güdümüne girdiği (şeytani öteki kişilik): "Rabbimiz!" der, "Onu azdırıp saptıran ben değildim; kaldı ki o zaten derin bir sapıklığın içindeydi."
Mustafa İslamoğlu
Arkadaşı (şeytan) dedi ki: “Rabbimiz, onu ben azdırmadım; fakat kendisi uzak bir sapıklık içinde idi.”
Sadık Türkmen
Yakın arkadaşı “Rabbim onu ben yoldan çıkarıp azdırdım. Ancak o da zaten uzak bir sapkınlık içinde idi.
İlyas Yorulmaz
Onun yakını: “Rabbimiz onu ben azdırmadım, fakat o uzak bir dalalet içindeydi.” der.
İmam İskender Ali Mihr