KAF SURESİ 36. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını başındaki “Kâf” harfinden almıştır.
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُم بَطْشًا فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِ هَلْ مِن مَّحِيصٍ ﴿٣٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kem
ehlek-nâ
kable-hum
min karnin
hum
eşeddu
min-hum
batşen
fe
nakkabû
fî el bilâdi
hel
min mahîsin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kem | ve kaç tane, nice |
ehlek-nâ | biz helâk ettik |
kable-hum | onlardan önce |
min karnin | (nice) nesiller |
hum | onlar |
eşeddu | daha kuvvetli |
min-hum | onlardan, kendilerinden |
batşen | yakalamak, yakıp yıkmak |
fe | halbuki, oysaki |
nakkabû | yer araştırdılar, yer aradılar |
fî el bilâdi | beldelerde, şehirlerde |
hel | var mı? |
min mahîsin | kaçacak, kurtulacak bir yer |
Ve onlardan önce, yakıp yıkmak ve şiddet bakımından, onlardan daha kuvvetli nice nesilleri helâk ettik. Oysaki beldelerde (helâk olmaktan kurtulmak için) gezip dolaştılar, yer araştırdılar. Kaçıp kurtulacak bir yer var mı ki ?
KAF SURESİ 36. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Bunlardan önce nice kuşakları helâk etmiştik ki onların tutuşu, bunlardan daha kuvvetli idi, yakalaması daha güçlü idi. Ülkelerde gezip dolaşmışlardı, ama bir kurtuluş buldular mı?
Süleyman Ateş