KAF SURESİ 45. Ayeti Kadri Çelik Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını başındaki “Kâf” harfinden almıştır.
نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِجَبَّارٍ فَذَكِّرْ بِالْقُرْآنِ مَن يَخَافُ وَعِيدِ ﴿٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
nahnu
a'lemu
bi mâ yekûlûne
ve mâ ente
aleyhim
bi cebbârin
fe
zekkir
bi el kur'âni
men yehâfu
vaîdi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
nahnu | biz |
a'lemu | en iyi bilir |
bi mâ yekûlûne | ne(ler) söylediklerini |
ve mâ ente | ve sen değilsin |
aleyhim | onların üzerinde |
bi cebbârin | cebbar (zorlayıcı), bir zorba |
fe | öyleyse, artık, oysa |
zekkir | zikret, hatırlat, uyar, ikaz et |
bi el kur'âni | Kur'ân ile |
men yehâfu | korkanlara |
vaîdi | vaad edilen (negatif vaad, ikaz, ceza, tehdit) |
Onların ne söylediklerini, en iyi Biz biliriz. Ve sen onların üzerine, cabbar (zorlayıcı) değilsin. Öyleyse Benim vaadimden (vaadettiğim cezadan, azaptan) korkanları Kur’ân ile ikaz et.
KAF SURESİ 45. Ayeti Kadri Çelik Meali
Biz onların neler söylemekte olduklarını daha iyi biliriz ve sen onların üzerinde bir zorlayıcı da değilsin; o halde benim kesin tehdidimden korkanlara Kur'an ile öğüt ver.
Kadri Çelik