KAF SURESİ 45. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını başındaki “Kâf” harfinden almıştır.
نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِجَبَّارٍ فَذَكِّرْ بِالْقُرْآنِ مَن يَخَافُ وَعِيدِ ﴿٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
nahnu
a'lemu
bi mâ yekûlûne
ve mâ ente
aleyhim
bi cebbârin
fe
zekkir
bi el kur'âni
men yehâfu
vaîdi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
nahnu | biz |
a'lemu | en iyi bilir |
bi mâ yekûlûne | ne(ler) söylediklerini |
ve mâ ente | ve sen değilsin |
aleyhim | onların üzerinde |
bi cebbârin | cebbar (zorlayıcı), bir zorba |
fe | öyleyse, artık, oysa |
zekkir | zikret, hatırlat, uyar, ikaz et |
bi el kur'âni | Kur'ân ile |
men yehâfu | korkanlara |
vaîdi | vaad edilen (negatif vaad, ikaz, ceza, tehdit) |
Onların ne söylediklerini, en iyi Biz biliriz. Ve sen onların üzerine, cabbar (zorlayıcı) değilsin. Öyleyse Benim vaadimden (vaadettiğim cezadan, azaptan) korkanları Kur’ân ile ikaz et.
KAF SURESİ 45. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Biz onların neler söyler olduklarını pek iyi bileniz ve sen onların üzerlerine bir cebredici değilsin. Artık Benim tehdidimden korkacaklara Kur'an ile öğüt ver!
Ömer Nasuhi Bilmen