Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını başındaki “Kâf” harfinden almıştır.


بَلْ كَذَّبُوا بِالْحَقِّ لَمَّا جَاءهُمْ فَهُمْ فِي أَمْرٍ مَّرِيجٍ ﴿٥﴾


KAF SURESİ 5. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

bel kezzebû bi el hakkı lemmâ câe-hum fe hum fî emrin merîcin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
bel hayır, aksine, öyle değil
kezzebû yalanladılar
bi el hakkı hakkı
lemmâ ... olduğu zaman, ... olunca
câe-hum onlara geldi, kendilerine geldi
fe bu durumda
hum onlar
fî emrin iş, durum içinde
merîcin karışık

Hayır (öyle değil), onlar kendilerine hak gelince onu yalanladılar. Bu durumda onlar, karışık bir emr (problem) içindeler.

KAF SURESİ 5. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Artık onlar kararsız bir hâldedirler.

Diyanet İşleri

Hayır, gerçek olan Kur'ân, onlara gelince yalanladılar da şimdi darmadağın bir işe daldılar.

Abdulbaki Gölpınarlı

Bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

Adem Uğur

Hayır, onlara geldiğinde Hakikatlerini yalanladılar! Onlar pek karışık bir iş içindedirler.

Ahmed Hulusi

Doğrusu gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur’ân ve peygamber kendilerine geldiği zaman yalanladılar. Onlar şimdi karmakarışık bir plan, bir düşünce içindeler.

Ahmet Tekin

Hayır, onlar hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar çalkantılı bir durum içindedirler.

Ahmet Varol

Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.

Ali Bulaç

Doğrusu, kendilerine hak (Kur’an ve Peygamber) gelince yalanladılar da, şimdi muztarıb bir haldedirler.

Ali Fikri Yavuz

Hayir; onlar, gercek kendilerine gelince onu yalanladilar; kararsizlik icindedirler.

Bekir Sadak

(4-5) Biz, muhakkak yerin onlardan neyin (çürütüp) eksilttiğini biliriz. Yanımızda (her şeyin yazılı bulunduğu) muhafazalı bir kitap vardır. Hayır, onlar hakk kendilerine gelince yalanladılar. Bu bakımdan onlar, kararsızlık ve perişanlık içindedirler.

Celal Yıldırım

Hayır; onlar, gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.

Diyanet İşleri (eski)

Bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

Diyanet Vakfi

Oysa onlar gerçek kendilerine geldiği zaman onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.

Edip Yüksel

Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman tekzib ettiler de şimdi karma karışık bir ıztırab içindeler

Elmalılı Hamdi Yazır

Doğrusu, gerçek kendilerine geldiği zaman yalanladılar da şimdi karmakarışık bir ıstırap içindeler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman yalanladılar da şimdi karmakarışık bir ıztırap içindeler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

Seyyid Kutub

Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı (emrin meriyc) içinde bulunuyorlar.

Gültekin Onan

Hayır, onlar, kendilerine hak gelince (onu) tekzîb etdiler. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

Hasan Basri Çantay

Hayır! Kendilerine geldiğinde o hakkı yalanladılar; şimdi onlar, karmakarışık bir iş içindedirler.

Hayrat Neşriyat

Hayır, onlar; hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi de şaşırmış bir haldedirler.

İbni Kesir

Buna rağmen onlar, (yeniden dirilmeyi inkar edenler,) ne zaman kendilerine tebliğ edildiyse hakikati yalanladılar; ve şimdi bir şaşkınlık içindeler.

Muhammed Esed

(4-5) Muhakkak ki, yer onlardan neyi eksiltirse Biz bilmişizdir ve Bizim nezdimizde hıfzedici bir kitap vardır. Fakat kendilerine geldiği vakit hakkı tekzîp ettiler. İmdi onlar karmakarışık bir ızdırap içindedirler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Hayır! Onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar karışık bir durum içindedirler.

Ömer Öngüt

Hayır onlar, kendilerine hak gelince yalanladılar. Çünkü onlar şaşkınlık içindedirler.

Şaban Piriş

Bilakis onlar, kendi önlerine kadar gelen gerçeği yalan saydılar. Artık onlar kararsızlık ve perişanlık içindedirler.

Suat Yıldırım

Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar çalkantılı bir durumun içindedirler.

Süleyman Ateş

Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.

Tefhim-ul Kuran

Doğrusu, onlar kendilerine hak geldiğinde onu yalanladılar; onun için şaşkın bir haldedirler.

Ümit Şimşek

Hayır, hayır! Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı perişan bir durum içindedirler.

Yaşar Nuri Öztürk

Hayır, gerçek olan Kur'ân onlara gelince, yalanladılar da şimdi onlar her yönden, darmadağınık ve perişan bir haldedirler.

Abdullah Parlıyan

Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

Bayraktar Bayraklı

Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

Cemal Külünkoğlu

Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar derin bir ıstırap içinde bulunuyorlar.

Kadri Çelik

Aslında onlar gerçeği, hem de kendilerine (rahatça görüp idrak edebilecekleri açıklıkta) geldikten sonra bile bile yalanlamaktadırlar. Bu sebeple de, (onu inkârı nasıl izah edebilecekleri ve onun başkaları tarafından kabulünü nasıl önleyebilecekleri konusunda) tam bir kararsızlık ve karışıklık içindedirler.

Ali Ünal

Hayır, hak kendilerine geldiğinde yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.

Harun Yıldırım

Dahasını da yaptılar; ayaklarına kadar geldiği halde hakikati yalanladılar: hasılı onlar derin bir iç karmaşası yaşıyorlar.

Mustafa İslamoğlu

Hayır, gerçek kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, çalkantılı karmaşık bir durum içindedirler.

Sadık Türkmen

Kendilerine gelen Kur'an'ı yalanladılar, sonra onlar şaşkınlık içindeler.

İlyas Yorulmaz

Hayır (öyle değil), onlar kendilerine hak gelince onu yalanladılar. Bu durumda onlar, karışık bir emr (problem) içindeler.

İmam İskender Ali Mihr