Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Kalem” kelimesinden almıştır. “Nûn” sûresi diye de anılır.


خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ وَقَدْ كَانُوا يُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ وَهُمْ سَالِمُونَ ﴿٤٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

hâşiaten ebsâru-hum terheku-hum zilletun ve kad kânû yud'avne ilâ es sucûdi ve hum sâlimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hâşiaten korkudan ürpermiş halde
ebsâru-hum onların bakışları, gözleri
terheku-hum onları kaplar, bürür
zilletun zillet
ve kad ve olmuştu
kânû oldular, idiler
yud'avne davet edilirler
ilâ es sucûdi secdelere, secde etmeye
ve hum ve onlar
sâlimûne salim, sağlam, selâmette

Gözleri korkudan ürpermiş halde, onları bir zillet kaplar. Onlar, salimken (sağlıklı ve selâmette iken) secde etmeye davet olunmuşlardı.

KALEM SURESİ 43. Ayeti Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Gözleri düşmüş, kendilerini bir zillet sarmış bulunur, halbuki o secdeye onlar sağ sâlim iken da'vet olunuyorlardı.

Elmalılı Hamdi Yazır