KALEM SURESİ 43. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Kalem” kelimesinden almıştır. “Nûn” sûresi diye de anılır.
خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌ وَقَدْ كَانُوا يُدْعَوْنَ إِلَى السُّجُودِ وَهُمْ سَالِمُونَ ﴿٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
hâşiaten
ebsâru-hum
terheku-hum
zilletun
ve kad
kânû
yud'avne
ilâ es sucûdi
ve hum
sâlimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
hâşiaten | korkudan ürpermiş halde |
ebsâru-hum | onların bakışları, gözleri |
terheku-hum | onları kaplar, bürür |
zilletun | zillet |
ve kad | ve olmuştu |
kânû | oldular, idiler |
yud'avne | davet edilirler |
ilâ es sucûdi | secdelere, secde etmeye |
ve hum | ve onlar |
sâlimûne | salim, sağlam, selâmette |
Gözleri korkudan ürpermiş halde, onları bir zillet kaplar. Onlar, salimken (sağlıklı ve selâmette iken) secde etmeye davet olunmuşlardı.
KALEM SURESİ 43. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Gözleri yere eğilmiş, benliklerini zillet kaplamıştır. Onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye çağrılıyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk