KALEM SURESİ 44. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 52 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Kalem” kelimesinden almıştır. “Nûn” sûresi diye de anılır.
فَذَرْنِي وَمَن يُكَذِّبُ بِهَذَا الْحَدِيثِ سَنَسْتَدْرِجُهُم مِّنْ حَيْثُ لَا يَعْلَمُونَ ﴿٤٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
zer-nî
ve men
yukezzibu
bi hâzâ
el hadîsi
se-nestedricu-hum
min haysu
lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o zaman, artık |
zer-nî | bana bırak, ilgilenme |
ve men | ve kimse |
yukezzibu | yalanlıyor |
bi hâzâ | bunu |
el hadîsi | söz |
se-nestedricu-hum | tedricen (derece derece), yavaş yavaş (azaba) yaklaştıracağız |
min haysu | yerden |
lâ ya'lemûne | bilmiyorlar |
Artık bu sözü yalanlayan kişileri Bana bırak. Yakında onları bilmedikleri bir yerden tedricen (yavaş yavaş azaba) yaklaştıracağız.
KALEM SURESİ 44. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Artık beni ve bu sözü yalanlayanları baş başa bırak. Biz onları bilmeyecekleri bir yerden derece derece azaba yaklaştıracağız.
Harun Yıldırım