Ay Suresi, adını ilk ayetinde yer alan kamer kelimesinden almıştır.


فَتَوَلَّ عَنْهُمْ يَوْمَ يَدْعُ الدَّاعِ إِلَى شَيْءٍ نُّكُرٍ ﴿٦﴾


KAMER SURESİ 6. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe tevelle an-hum yevme yed'u ed dâi ilâ şey'in nukurin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe o zaman, artık
tevelle yüz çevir
an-hum onlardan
yevme o gün
yed'u çağıracak
ed dâi çağırıcı, davetçi
ilâ şey'in bir şeye
nukurin korkunç dehşetli, çok korkunç

Artık onlardan yüz çevir. O gün davetçi, (onları) korkunç dehşetli bir şeye çağıracak.

KAMER SURESİ 6. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(6-7) O hâlde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil’in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir hâlde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.

Diyanet İşleri

Artık yüz çevir onlardan; o gün çağıran, hoşlanılmayan birşeye çağırır.

Abdulbaki Gölpınarlı

Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.

Adem Uğur

O hâlde onlardan yüz çevir! O çağırıcının çok dehşetli, korkunç olaya çağırdığı süreçte. . .

Ahmed Hulusi

Sûr’a üfürerek davet eden İsrâfil’in, görülmedik müthiş bir şeye davet ettiği gün, sen de onlardan uzak dur.

Ahmet Tekin

O halde onlardan yüz çevir. O çağırıcının tanınmamış bir şeye çağıracağı gün:

Ahmet Varol

Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının 'ne tanınmış, ne görülmüş' bir şeye çağıracağı gün...

Ali Bulaç

O halde (Ey Rasûlüm) onlardan yüz çevir. O çağırıcı İsrâfil’in görülmemiş dehşetli bir şeye (müminleri cennete, kâfirleri cehenneme) davet edeceği gün;

Ali Fikri Yavuz

Oyleyse onlardan yuz cevir; cagiran, gorulmemis ve taninmamis bir seye cagirdigi gun.

Bekir Sadak

Onlardan yüzçevir. O gün çağrıcı, bilinmedik (korkunç) bir şeyle çağırır.

Celal Yıldırım

Öyleyse onlardan yüz çevir; çağıran, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün;

Diyanet İşleri (eski)

Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.

Diyanet Vakfi

Onlara aldırma; çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,

Edip Yüksel

Sen de onlardan yüz çevir, o gün ki çağırıcı görülmedik müdhiş bir şey'e çağırır

Elmalılı Hamdi Yazır

Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı görülmedik korkunç bir şeye çağırır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Sen de yüz çevir onlara. Görevli melek, o gün onları benzeri yaşanmamış olaya çağırdığında;

Seyyid Kutub

Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının benzeri görülmedik (nükür) bir şeye çağıracağı gün...

Gültekin Onan

O halde (habîbim) onlardan yüz çevir. O da'vet edici nin (misli) görülmemiş, tanıtmamış bir şey'e da'vet edeceği gün.

Hasan Basri Çantay

Öyle ise onlardan yüz çevir! O gün ki, o da'vetçi (İsrâfîl, onları nefislerce)kendisinden nefret edilen (ihtimâl verilmeyen ve inkâr edilen) bir şeye (hesab yerine) çağırır.

Hayrat Neşriyat

Öyleyse yüz çevir onlardan. O çağıranın, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün.

İbni Kesir

sen (yine) onlardan uzak dur. Çağrı Sesinin, (insanı) aklın tasavvur edemeyeceği bir şeye çağıracağı Gün,

Muhammed Esed

Artık sen onlardan yüz çevir. O gün ki dâvetci bir korkunç, nâhoş bir şeye dâvet eder.

Ömer Nasuhi Bilmen

O halde sen de onlardan yüz çevir. O çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün;

Ömer Öngüt

Onlardan yüz çevir. O gün çağırıcı onları hoşlanmadıkları bir şeye çağırır.

Şaban Piriş

Sen de şimdi onları kendi hallerine terk et. Gün gelir bir münâdî, hiç de hoşa gitmeyen, insanın görür görmez kaçacağı bir yere çağırır.

Suat Yıldırım

Öyleyse sen de onlardan yüz çevir; o çağırıcının görülmemiş, tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,

Süleyman Ateş

Öyleyse sen onlardan yüz çevir; o çağrıcının 'ne tanınmış, ne görülmüş' bir şeye çağıracağı gün.

Tefhim-ul Kuran

Sen onlardan yüz çevir. Gün gelir, davetçi onları görülmedik birşeye çağırır.

Ümit Şimşek

O halde yüz çevir onlardan sen de; o çağırıcının alışılmadık/ürpertirci şeye çağırdığı günde,

Yaşar Nuri Öztürk

Sen yine onlardan uzak dur. O davet edici İsrafil'in görünmemiş, tanınmamış bir şeye davet edeceği gün.

Abdullah Parlıyan

Öyleyse onlardan yüz çevir. Çağrıcının hoşlanılmayan bir şeye çağıracağı günü bekle!

Bayraktar Bayraklı

O halde davetçinin (İsrafil'in) benzeri görülmemiş bir şeye (yeniden dirilmeye) çağırdığı gün (dünyada senden uzak durdukları gibi) sen de onlardan uzak dur!

Cemal Külünkoğlu

Öyleyse sen onlardan yüz çevir; çağıranın görülmemiş bir şeye (hesaba) çağırdığı günü (an)!

Kadri Çelik

Dolayısıyla üzerlerine varmaktan artık vazgeç. Elbette bir gün gelecek ve Münâdî, herkesi görülmemiş dehşetteki bir gerçeğe çağıracaktır.

Ali Ünal

O halde onlardan yüz çevir. O günde o çağırıcı bilinmedik bir şeye çağırır.

Harun Yıldırım

Artık sen de onlardan yüz çevir! Bir davetçinin, asla (kimsenin) tasavvur edemeyeceği o şeye çağıracağı gün,

Mustafa İslamoğlu

Öyleyse onlardan yüz çevir; o gün çağırıcı, görülmemiş korkunç bir şeye çağırır.

Sadık Türkmen

(Onun için) İnkâr edilen o günde, bir davetçinin onları Rablerinin huzuruna davet edinceye kadar, sen onlardan yüz çevir.

İlyas Yorulmaz

Artık onlardan yüz çevir. O gün davetçi, (onları) korkunç dehşetli bir şeye çağıracak.

İmam İskender Ali Mihr