Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


وَدَخَلَ الْمَدِينَةَ عَلَى حِينِ غَفْلَةٍ مِّنْ أَهْلِهَا فَوَجَدَ فِيهَا رَجُلَيْنِ يَقْتَتِلَانِ هَذَا مِن شِيعَتِهِ وَهَذَا مِنْ عَدُوِّهِ فَاسْتَغَاثَهُ الَّذِي مِن شِيعَتِهِ عَلَى الَّذِي مِنْ عَدُوِّهِ فَوَكَزَهُ مُوسَى فَقَضَى عَلَيْهِ قَالَ هَذَا مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ عَدُوٌّ مُّضِلٌّ مُّبِينٌ ﴿١٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve dehale el medînete alâ hîni gafletin min ehli-hâ fe vecede fî-hâ raculeyni yaktetilâni hâzâ min şîati-hî ve hâzâ min aduvvi-hi fe istegâse-hu ellezî min şîati-hi alâllezî (alâ ellezî) min aduvvi-hi fe vekeze-hu mûsâ fe kadâ aleyhi kâle hâzâ min ameli eş şeytâni inne-hu aduvvun mudillun mubînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve dehale ve girdi
el medînete şehir
alâ hîni zamanda, o vakitte
gafletin gaflet
min ehli-hâ şehir halkından
fe o zaman
vecede buldu
fî-hâ orada
raculeyni iki adam
yaktetilâni kavga eden iki kişi
hâzâ bu
min şîati-hî gruptan, taraftarlardan
ve hâzâ ve bu
min aduvvi-hi onun düşmanlarından
fe o zaman, böylece
istegâse-hu ondan yardım istedi
ellezî ki o
min şîati-hi onun taraftarlarından
alâllezî (alâ ellezî) ona
min aduvvi-hi onun düşmanlarından
fe o zaman, bunun üzerine
vekeze-hu ona yumruk attı, onu yumrukladı
mûsâ Musa
fe böylece
kadâ vuku buldu, oldu, kaza edildi, hüküm yerine geldi
aleyhi onun üzerine
kâle dedi
hâzâ bu
min ameli eş şeytâni şeytanın amelinden, şeytanın işinden
inne-hu muhakkak ki o
aduvvun düşman
mudillun dalâlette bırakan
mubînun açıkça, apaçık

Ve (Hz. Musa, kendisine hikmet verilmeden önce) şehir halkı gaflette olduğu bir zamanda (kimse farkında olmadan) şehre girdi. Orada dövüşen iki adam buldu. Biri kendi tarafından, diğeri ona düşman taraftan. O zaman onun (Musa (A.S)’ın) tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa (A.S) onu yumrukladı (öldürdü). Böylece (ölüm) kaza edildi (hüküm yerine geldi). Musa (A.S): "Bu şeytanın işidir. Muhakkak ki o, apaçık dalalette bırakan bir düşmandır." dedi.

KASAS SURESİ 15. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Halkı, gaflete dalmış, öğle uykusundayken şehre girdi de orada iki adamın kavga etmekte olduğunu gördü; bu, kendi taraftarlarındandı, öbürü, düşmanlarından. Derken, taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı Mûsâ'dan yardım istedi, o da düşmanlarından olan kişinin göğsüne bir yumruk indirdi de işini bitiriverdi; bu iş dedi, Şeytan'ın işlerinden; şüphe yok ki o, insanı apaçık sapıklığa sevkeden bir düşman.

Abdulbaki Gölpınarlı