KASAS SURESİ 15. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.
وَدَخَلَ الْمَدِينَةَ عَلَى حِينِ غَفْلَةٍ مِّنْ أَهْلِهَا فَوَجَدَ فِيهَا رَجُلَيْنِ يَقْتَتِلَانِ هَذَا مِن شِيعَتِهِ وَهَذَا مِنْ عَدُوِّهِ فَاسْتَغَاثَهُ الَّذِي مِن شِيعَتِهِ عَلَى الَّذِي مِنْ عَدُوِّهِ فَوَكَزَهُ مُوسَى فَقَضَى عَلَيْهِ قَالَ هَذَا مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ عَدُوٌّ مُّضِلٌّ مُّبِينٌ ﴿١٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve dehale | ve girdi |
el medînete | şehir |
alâ hîni | zamanda, o vakitte |
gafletin | gaflet |
min ehli-hâ | şehir halkından |
fe | o zaman |
vecede | buldu |
fî-hâ | orada |
raculeyni | iki adam |
yaktetilâni | kavga eden iki kişi |
hâzâ | bu |
min şîati-hî | gruptan, taraftarlardan |
ve hâzâ | ve bu |
min aduvvi-hi | onun düşmanlarından |
fe | o zaman, böylece |
istegâse-hu | ondan yardım istedi |
ellezî | ki o |
min şîati-hi | onun taraftarlarından |
alâllezî (alâ ellezî) | ona |
min aduvvi-hi | onun düşmanlarından |
fe | o zaman, bunun üzerine |
vekeze-hu | ona yumruk attı, onu yumrukladı |
mûsâ | Musa |
fe | böylece |
kadâ | vuku buldu, oldu, kaza edildi, hüküm yerine geldi |
aleyhi | onun üzerine |
kâle | dedi |
hâzâ | bu |
min ameli eş şeytâni | şeytanın amelinden, şeytanın işinden |
inne-hu | muhakkak ki o |
aduvvun | düşman |
mudillun | dalâlette bırakan |
mubînun | açıkça, apaçık |
Ve (Hz. Musa, kendisine hikmet verilmeden önce) şehir halkı gaflette olduğu bir zamanda (kimse farkında olmadan) şehre girdi. Orada dövüşen iki adam buldu. Biri kendi tarafından, diğeri ona düşman taraftan. O zaman onun (Musa (A.S)’ın) tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa (A.S) onu yumrukladı (öldürdü). Böylece (ölüm) kaza edildi (hüküm yerine geldi). Musa (A.S): "Bu şeytanın işidir. Muhakkak ki o, apaçık dalalette bırakan bir düşmandır." dedi.
KASAS SURESİ 15. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mûsâ, idarecilerin, halkın farkına varamayacakları bir sırada şehre girdi. Orada iki kişinin kavga ettiklerini gördü. Şu kendi tarafındandı. Öteki de düşman tarafından. Kendi kabilesinden olan, düşman tarafından olana karşı Mûsâ’dan yardım istedi. Mûsâ da, ötekine yumruk vurma durumunda kaldı, ölümüne sebep oldu. Bunun üzerine:
Ahmet Tekin
'Bu şeytanın işidir. O düşmandır, insanı başına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaştıran, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine imkân sağlayandır.' dedi.