Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


فَلَمَّا أَنْ أَرَادَ أَن يَبْطِشَ بِالَّذِي هُوَ عَدُوٌّ لَّهُمَا قَالَ يَا مُوسَى أَتُرِيدُ أَن تَقْتُلَنِي كَمَا قَتَلْتَ نَفْسًا بِالْأَمْسِ إِن تُرِيدُ إِلَّا أَن تَكُونَ جَبَّارًا فِي الْأَرْضِ وَمَا تُرِيدُ أَن تَكُونَ مِنَ الْمُصْلِحِينَ ﴿١٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ en erâde en yabtışe billezî (bi ellezî) huve aduvvun lehumâ kâle yâ mûsâ e turîdu en taktule-nî kemâ katelte nefsen bi el emsi in turîdu illâ en tekûne cebbâren fî el ardı ve mâ turîdu en tekûne min el muslihîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, böylece
lemmâ olduğu zaman
en ...mek, ...mak (mastar eki)
erâde istedi
en yabtışe yakalamak
billezî (bi ellezî) o kimseyi
huve o
aduvvun düşman
lehumâ ikisi
kâle dedi
yâ mûsâ ey Musa
e mi?
turîdu istiyorsun
en taktule-nî beni öldürmek
kemâ gibi
katelte sen öldürdün
nefsen kişi
bi el emsi dün
in turîdu eğer istiyorsan
illâ ancak, sadece
en tekûne senin olman
cebbâren cebbar, zorba
fî el ardı yeryüzünde
ve mâ turîdu ve sen istemiyorsun
en tekûne sen ... olmak
min el muslihîne ıslâh edicilerden, barıştıranlardan

Böylece ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak istediği zaman: "Ey Musa! Dün öldürdüğün kişi gibi beni de öldürmek mi istiyorsun? Eğer (öldürmek) istiyorsan, o taktirde sen yeryüzünde sadece bir zorba olursun. Ve sen, barıştıranlardan olmak istemiyorsun." dedi.

KASAS SURESİ 19. Ayeti Ali Bulaç Meali

Sonunda ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isterken (adam ona) dedi ki: "Ey Musa dün birini öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde yalnızca bir zorba olmak istiyorsun, ıslah edicilerden olmak istemiyorsun."

Ali Bulaç