KASAS SURESİ 20. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.
وَجَاء رَجُلٌ مِّنْ أَقْصَى الْمَدِينَةِ يَسْعَى قَالَ يَا مُوسَى إِنَّ الْمَلَأَ يَأْتَمِرُونَ بِكَ لِيَقْتُلُوكَ فَاخْرُجْ إِنِّي لَكَ مِنَ النَّاصِحِينَ ﴿٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve câe
raculun
min
aksa
el medîneti
yes'â
kâle
yâ mûsâ
inne
el melee
ye'temirûne
bike
li
yaktulû-ke
fahruc (fe uhruc)
innî
leke
min en nâsıhîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve câe | ve geldi |
raculun | bir adam |
min | ...'den |
aksa | en uzak yer, öbür ucundan |
el medîneti | şehir |
yes'â | koşarak |
kâle | dedi |
yâ mûsâ | ey Musa |
inne | muhakkak, mutlaka |
el melee | (kavmin) ileri gelenleri |
ye'temirûne | emir vermek için görüşüyorlar, konuşuyorlar |
bike | sana, senin için, senin hakkında |
li | için |
yaktulû-ke | seni öldürmek |
fahruc (fe uhruc) | öyleyse hemen çık |
innî | muhakkak ki ben |
leke | sana |
min en nâsıhîne | nasihat edenlerden, öğüt verenlerden |
Ve şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: "Ey Musa! (Kavmin) ileri gelenleri mutlaka seni öldürme emrini vermek için konuşuyorlar. Öyleyse hemen (şehirden) çık. Muhakkak ki ben, sana öğüt verenlerdenim." dedi.
KASAS SURESİ 20. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Şehrin öbür ucundan, Firavun’un sarayından (mü’min) bir adam koşarak geldi.
Ahmet Tekin
'Ey Mûsâ, devlet büyükleri, seni öldürmek için aralarında müzakere yapıyorlar, çık git. İnan ki, ben senin iyiliğini isteyenlerdenim' dedi.