Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


إِنَّ فِرْعَوْنَ عَلَا فِي الْأَرْضِ وَجَعَلَ أَهْلَهَا شِيَعًا يَسْتَضْعِفُ طَائِفَةً مِّنْهُمْ يُذَبِّحُ أَبْنَاءهُمْ وَيَسْتَحْيِي نِسَاءهُمْ إِنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُفْسِدِينَ ﴿٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne fir'avne alâ fîl ardı (fî el ardı) ve ceale ehle-hâ şiyean yestad'ıfu tâifeten min-hum yuzebbihu ebnâe-hum ve yestahyî nisâe-hum innehu kâne min el mufsidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak, gerçekten
fir'avne firavun
alâ üstünlük tasladı, büyüklük tasladı, hükümdardı
fîl ardı (fî el ardı) yeryüzünde
ve ceale ve kıldı, yaptı
ehle-hâ onun ehli, onun halkı
şiyean grup, sınıf
yestad'ıfu güçsüz, zayıf bırakıyor
tâifeten taife, bölük, grup, kısım
min-hum onlardan, onların bir kısmını
yuzebbihu boğazlatıyor
ebnâe-hum onların çocukları, oğulları
ve ve
yestahyî sağ, canlı bırakıyor
nisâe-hum onların kadınları, kızları
innehu muhakkak ki o
kâne oldu
min el mufsidîne müfsidlerden, fesat çıkaranlardan

Firavun, gerçekten yeryüzünde (Mısır’da hükümdardı) ve halkını gruplara ayırdı. Onların bir kısmını (yahudileri) güçsüz bırakıyor, onların oğullarını boğazlatıyor, kızlarını (kadınlarını) canlı bırakıyor(du). Muhakkak ki o, fesat çıkaranlardandı.

KASAS SURESİ 4. Ayeti Harun Yıldırım Meali

Firavun, toprağında gerçekten azmış, halkını çeşitli zümrelere bölmüştü. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı.

Harun Yıldırım