KASAS SURESİ 40. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.
فَأَخَذْنَاهُ وَجُنُودَهُ فَنَبَذْنَاهُمْ فِي الْيَمِّ فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الظَّالِمِينَ ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
ehaznâ-hu
ve cunûde-hu
fe nebeznâ-hum
fî
el yemmi
fanzur (fe unzur)
keyfe
kâne
âkıbetu
ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | ardından, sonra |
ehaznâ-hu | onu aldık, yakaladık |
ve cunûde-hu | ve onun askerleri, onun orduları |
fe nebeznâ-hum | böylece onları attık |
fî | içine, ...'e |
el yemmi | deniz |
fanzur (fe unzur) | o zaman, bunun üzerine, sonra da bak |
keyfe | nasıl |
kâne | oldu |
âkıbetu | akıbet, son, sonuç |
ez zâlimîne | zalimler |
Sonra onu ve onun ordularını, yakalayıp denize attık. Bunun üzerine zalimlerin akıbetinin nasıl olduğuna bak!
KASAS SURESİ 40. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize atıverdik. Bak işte, zalimlerin sonu nice oldu!
Harun Yıldırım