KASAS SURESİ 48. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş) Meali
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.
فَلَمَّا جَاءهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِندِنَا قَالُوا لَوْلَا أُوتِيَ مِثْلَ مَا أُوتِيَ مُوسَى أَوَلَمْ يَكْفُرُوا بِمَا أُوتِيَ مُوسَى مِن قَبْلُ قَالُوا سِحْرَانِ تَظَاهَرَا وَقَالُوا إِنَّا بِكُلٍّ كَافِرُونَ ﴿٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
lemmâ
câe-hum
el hakku
min indi-nâ
kâlû
lev lâ
ûtiye
misle
mâ ûtıye
mûsâ,
e
ve lem
yekfurû
bi mâ
ûtiye
mûsâ
min kablu
kâlû
sihrâni
tezâhera
ve kâlû
innâ
bi kullin
kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | artık, böylece |
lemmâ | olduğu zaman |
câe-hum | onlara geldi |
el hakku | hak |
min indi-nâ | katımızdan |
kâlû | dediler |
lev lâ | olmasaydı |
ûtiye | verilen |
misle | gibi |
mâ ûtıye | verilen şey |
mûsâ, | Musa |
e | mi? |
ve lem | ve değil, olmadı |
yekfurû | inkâr ediyorlar |
bi mâ | şeyi |
ûtiye | verilen |
mûsâ | Musa |
min kablu | önceden, daha önce |
kâlû | dediler |
sihrâni | iki büyü, iki sihir |
tezâhera | yardımlaştı, arka çıktı, güçlendirdi, destekledi |
ve kâlû | ve dediler |
innâ | muhakkak ki biz |
bi kullin | hepsini |
kâfirûne | kâfirler, inkâr edenler |
Böylece onlara katımızdan hak geldiği zaman: "Musa’ya verilenler (mucizeler) gibi ona da verilseydi olmaz mıydı?" dediler. Musa’ya verilenleri daha önce inkâr etmediler mi? "İki büyü birbirini güçlendirdi (destekledi). Ve muhakkak ki biz hepsini inkâr edenleriz." dediler.
KASAS SURESİ 48. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş) Meali
Fakat şimdi onlara katımızdan gerçek (Kur'an) geldiği zaman: «Musa'ya verilen (mucize) gibisi verilseydi ya!» dediler. Oysa bundan önce Musa'ya verileni de inkar etmediler mi? Onlar: «Birbirini destekleyen iki büyü» dediler ve: «Biz, hiçbirine inanmayız!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş)