Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


فَإِن لَّمْ يَسْتَجِيبُوا لَكَ فَاعْلَمْ أَنَّمَا يَتَّبِعُونَ أَهْوَاءهُمْ وَمَنْ أَضَلُّ مِمَّنِ اتَّبَعَ هَوَاهُ بِغَيْرِ هُدًى مِّنَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ﴿٥٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe in lem yestecîbû leke fa'lem (fe ı'lem) ennemâ yettebiûne ehvâe-hum, ve men edallu mimmenittebea (min men ittebea) hevâ-hu bi gayri huden min allâhi innallâhe (inne allâhe) lâ yehdi el kavme ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe bundan sonra
in eğer
lem yestecîbû icabet etmezler
leke sana
fa'lem (fe ı'lem) bil ki
ennemâ sadece, yalnız, ... olduğu
yettebiûne tâbî olurlar
ehvâe-hum, onların hevesleri, hevaları
ve men ve kim
edallu daha çok dalâlette
mimmenittebea (min men ittebea) tâbî olan kimseden
hevâ-hu onun hevası, hevesleri
bi gayri olmaksızın
huden hidayet, hidayetçi
min allâhi Allah'tan
innallâhe (inne allâhe) muhakkak ki Allah
lâ yehdi hidayete erdirmez
el kavme kavim
ez zâlimîne zalimler, zulmedenler

Bundan sonra eğer sana icabet etmezlerse (senin hidayete erdirme davetine uymazlarsa), bil ki onlar heveslerine tâbîdirler. Allah’tan bir hidayetçi olmaksızın (hidayetçiye değil de) kendi heveslerine tâbî olandan daha çok dalâlette kim vardır? Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.

KASAS SURESİ 50. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Artık senin bu teklifine icabet etmezlerse bil ki, onlar ancak kendi hevâlarına tâbi olmaktadırlar. Ve kimdir daha sapık o kimseden ki, Allah tarafından bir delil olmaksızın kendi hevâsına tâbi olur. Muhakkak ki, Allah zalimler olan kavme hidâyet etmez.

Ömer Nasuhi Bilmen