KASAS SURESİ 76. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.
إِنَّ قَارُونَ كَانَ مِن قَوْمِ مُوسَى فَبَغَى عَلَيْهِمْ وَآتَيْنَاهُ مِنَ الْكُنُوزِ مَا إِنَّ مَفَاتِحَهُ لَتَنُوءُ بِالْعُصْبَةِ أُولِي الْقُوَّةِ إِذْ قَالَ لَهُ قَوْمُهُ لَا تَفْرَحْ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْفَرِحِينَ ﴿٧٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne
kârûne
kâne
min kavmi
mûsâ
fe begâ
aleyhim
ve âteynâ-hu
min el kunûzi
mâ
inne
mefâtiha-hu
le tenûu bi
el usbeti
ulî el kuvveti
iz kâle
lehu
kavmu-hu
lâ tefrah
inne allâhe
lâ yuhıbbu
el ferihîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak ki |
kârûne | Karun |
kâne | oldu, idi |
min kavmi | kavimden |
mûsâ | Musa |
fe begâ | böylece, sonra azdı |
aleyhim | onlara karşı |
ve âteynâ-hu | ve biz ona verdik |
min el kunûzi | hazinelerden, hazineler |
mâ | şeyler |
inne | muhakkak ki, gerçekten |
mefâtiha-hu | onun anahtarları |
le tenûu bi | mutlaka ağır gelir, zor taşır, taşıyordu |
el usbeti | bir topluluk |
ulî el kuvveti | kuvvet sahibi, kuvvetli |
iz kâle | demişti |
lehu | ona |
kavmu-hu | onun kavmi |
lâ tefrah | ferahlanma, sevinme, gururlanma |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
lâ yuhıbbu | sevmez |
el ferihîne | sevinenler, şımaranlar, gururlananlar |
Karun, Musa (A.S)’ın kavmindendi. Sonra onlara karşı azdı. Ona hazineler verdik. Öyle ki gerçekten onun anahtarlarını mutlaka kuvvetli bir topluluk zor taşıyordu. Kavmi ona "Sevinme (gururlanma), muhakkak ki Allah şımaranları (gururlananları) sevmez." demişti.
KASAS SURESİ 76. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Gerçek şu Kİ; Karun, Musa’nın kavminden idi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki; onun anahtarları kuvvet sahibi bir topluluğa ağır geliyordu! Bir zaman kavmi ona demişti ki: “Şımarma! Çünkü Allah şımarıklık edenleri sevmez!
Sadık Türkmen