Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


فَخَرَجَ عَلَى قَوْمِهِ فِي زِينَتِهِ قَالَ الَّذِينَ يُرِيدُونَ الْحَيَاةَ الدُّنيَا يَا لَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَا أُوتِيَ قَارُونُ إِنَّهُ لَذُو حَظٍّ عَظِيمٍ ﴿٧٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe harace alâ kavmi-hi zîneti-hi kale ellezîne yurîdûne el hayâte ed dunyâ yâ leyte lenâ misle ûtiye kârûnu inne-hu le hazzin azîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, böylece
harace çıktı
alâ kavmi-hi onun kavmine (kendi kavmine)
içinde
zîneti-hi onun ihtişamı, süsü, ziyneti ile (büyük bir ihtişam ile)
kale dedi
ellezîne onlar
yurîdûne isterler
el hayâte ed dunyâ dünya hayatı
yâ leyte keşke
lenâ bize, bizim (olsa)
misle kadar, gibi
şey
ûtiye verildi
kârûnu Karun
inne-hu muhakkak ki o
le gerçekten
sahip
hazzin azîmin en büyük haz

Böylece ziyneti ile (büyük bir ihtişam ile) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Keşke Karun’a verilenler kadar bizim de olsaydı. Muhakkak ki o gerçekten en büyük hazzın sahibidir." dediler.

KASAS SURESİ 79. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

Derken zîneti (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıkdı. Dünyâ hayâtını arzu edenler: «Nolurdu, dediler, Kaaruna verilen (şu servet) gibi bizim de (malımız) olsaydı. O, hakıykaten büyük nasîb saahibidir.

Hasan Basri Çantay