Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır.


فَالْتَقَطَهُ آلُ فِرْعَوْنَ لِيَكُونَ لَهُمْ عَدُوًّا وَحَزَنًا إِنَّ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا كَانُوا خَاطِئِينَ ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

feltekata-hû (fe iltekata-hu)
(lekata)
âlu fir'avne li yekûne lehum aduvven ve hazenen inne fir'avne ve hâmâne ve cunûde-humâ kânû hâtıîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
feltekata-hû (fe iltekata-hu)
(lekata)
böylece onu bulup aldılar
: (bulup aldı)
âlu ailesi
fir'avne firavun
li için, diye
yekûne olsun
lehum onlar için, onlara
aduvven düşman olarak
ve hazenen ve hüzün olarak, (başlarına) dert olarak
inne muhakkak ki
fir'avne firavun
ve hâmâne ve Haman (firavunun veziri)
ve cunûde-humâ ve ikisinin ordusu
kânû oldular, ... idiler
hâtıîne kasten günah işleyenler, suç işleyenler

Böylece firavun ailesi onu, onlara düşman ve başlarına dert olarak bulup aldı. Muhakkak ki firavun, Haman ve o ikisinin ordusu, kasten suç işleyenlerdi.

KASAS SURESİ 8. Ayeti Celal Yıldırım Meali

Fir'avn'ın ailesinden bir kısmı, kendilerine ileride düşman, üzülmelerine sebep olsun diye (bilmeden) onu suya atılmış sahipsiz bir çocuk olarak kendi himayelerine aldılar. Doğrusu Fir'avn da, Hâmân da, askerleri de hep suçlu günahkârlar idiler,

Celal Yıldırım