Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُم بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى ﴿١٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

nahnu nakussu aleyke nebee-hum bi el hakkı inne-hum fityetun âmenû bi rabbi-him ve zidnâ-hum huden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
nahnu biz
nakussu kıssa ediyoruz, anlatıyoruz
aleyke sana
nebee-hum onların haberlerini
bi el hakkı hak ile, gerçek olarak
inne-hum muhakkak ki onlar
fityetun gençler
âmenû âmenû oldular, inandılar
bi rabbi-him Rab'lerine
ve zidnâ-hum ve onlara artırdık
huden hidayet

Biz, sana onların haberlerini gerçek olarak kıssa ediyoruz. Muhakkak ki onlar, Rab’lerine âmenû olmuş gençlerdi. Ve onlara hidayeti artırdık.

KEHF SURESİ 13. Ayeti Bekir Sadak Meali

(13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim milletimiz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»

Bekir Sadak