Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُم بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا ﴿١٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve tahsebu-hum eykâzan ve hum rukûdun ve nukallibu-hum zâte el yemîni ve zâte eş şimâli ve kelbu-hum bâsitun zirâayhi bi el vasîdi levittala'te (lev ittala'te) aleyhim le velleyte min-hum firâran ve le muli'te min-hum ru'ben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve tahsebu-hum ve onları sanırsın
eykâzan uyanık
ve hum rukûdun ve onlar uykudadır
ve nukallibu-hum ve onları çeviririz, döndürürüz
zâte el yemîni sağ taraf
ve zâte eş şimâli ve sol taraf
ve kelbu-hum ve onların köpeği (Ashabı Kehf'in köpeği)
bâsitun uzatmıştır, uzatmış vaziyettedir
zirâayhi iki kol, ön ayakları (hayvanlar için)
bi ile
el vasîdi mağaranın giriş kısmı, avlu
levittala'te (lev ittala'te) eğer sen muttali olsaydın, yakından görseydin
aleyhim onlara, onları
le velleyte mutlaka sen (geri) dönerdin
min-hum onlardan
firâran kaçarak
ve le muli'te ve sen mutlaka dolardın
min-hum onlardan
ru'ben korku ile (korkarak)

Ve onlar, uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırsın. Ve onları sağa ve sola doğru çeviririz. Onların köpeği, ön ayaklarını (mağaranın) giriş kısmına uzatmış vaziyettedir. Eğer sen, onlara muttali olsaydın (yakından görseydin), mutlaka onlardan kaçarak (geri) dönerdin. Ve mutlaka sen, onlardan korkuyla dolardın (çok korkardın).

KEHF SURESİ 18. Ayeti Ali Bulaç Meali

Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk. Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu. Onları görmüş olsaydın, geri dönüp onlardan kaçardın, onlardan içini korku kaplardı.

Ali Bulaç