KEHF SURESİ 21. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَكَذَلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوا أَنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَا إِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِم بُنْيَانًا رَّبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَى أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِم مَّسْجِدًا ﴿٢١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kezâlike | ve böylece, işte böyle |
a'sernâ | bildirdik |
aleyhim | onlara, onları |
li ya'lemû | bilmeleri için, bilsinler diye |
enne | muhakkak, ... olduğunu |
va'dallâhi (va'de allâhi) | Allah'ın vaadi |
hakkun | bir hak'tır |
ve enne es sâate | ve muhakkak o saat, o vakit |
lâ raybe | şüphe yok |
fî-hâ | onda, onun hakkında |
iz | olduğu zaman |
yetenâzeûne | çekişiyorlar, niza ediyorlar |
beyne-hum | onlar aralarında |
emre-hum | onların işleri, durumu |
fe kâlûbnû (fe kâlû ubnû) | öyleyse "inşa edin" dediler |
aleyhim | onların üzerine |
bunyânen | binalar |
rabbu-hum | onların Rabbi |
a'lemu | en iyi bilir |
bi-him | onları |
kâlellezîne (kâle ellezîne) | dediler o kimseler |
galebû | gâlip oldular, üstün oldular (sözü geçenler) |
alâ emri-him | onların işleri üzerine, onların işlerinde |
le nettehızenne | mutlaka edineceğiz, yapacağız |
aleyhim | onların üzerine |
mesciden | bir mescid |
Ve böylece “Allah’ın vaadinin hak olduğunu ve o saat (kıyâmet) hakkında şüphe olmadığını” bilsinler diye onları (şehir halkına) bildirdik. Aralarında onların durumu hakkında niza ediyorlar (çekişiyorlar)dı. “Onların üzerine binalar inşa edin.” dediler. Onların Rabbi, onları en iyi bilir. Onların işlerinde gâlip olanlar (sözü geçenler): “Onların üzerine mutlaka mescid yapacağız.” dedi.
KEHF SURESİ 21. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Onları uyuttuğumuz ve dirilttiğimiz gibi, insanları, onlardan haberdar ettik ki, Allah’ın va’dinin hak ve doğru olduğunu, kıyametin kopacağı ânın geleceğinde ve gerçekleşeceğinde de şüphe olmadığını bilsinler. Hani onlar, aralarında Eshâb-ı Kehf’in durumunu tartışıyorlardı.
Ahmet Tekin
'Üzerlerine bir anıt dikin. Rableri onların başına geleni, hallerini daha iyi bilir.' dediler. Eshâb-ı Kehf konusunda düşündüklerini, planlarını gerçekleştirme gücüne sahip olanlar:
'Biz onların üzerlerine bir mescit yapacağız' dediler.