Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


إِلَّا أَن يَشَاء اللَّهُ وَاذْكُر رَّبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَن يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا ﴿٢٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

illâ en yeşâallâhu vezkur (ve uzkur) rabbe-ke izâ nesîte ve kul asâ en yehdiye-ni rabbî li akrabe min hâzâ raşeden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
illâ ancak
en yeşâallâhu Allah dilerse
vezkur (ve uzkur) ve zikret
rabbe-ke senin Rabbin
izâ o zaman
nesîte sen unuttun
ve kul ve de
asâ umulur ki, belki
en yehdiye-ni beni ulaştırması
rabbî Rabbim
li akrabe daha yakın, daha üstün
min hâzâ bundan
raşeden irşad, irşad seviyesi

Ancak Allah’ın dilemesiyle (yapacağım de). Ve unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: “Rabbimin beni (Allah’a) bundan daha yakın (daha üstün) bir irşad seviyesine ulaştırmasını umarım.”

KEHF SURESİ 24. Ayeti Diyanet Vakfi Meali

(23-24) Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşâallah demedikçe) hiçbir şey için «Bunu yarın yapacağım» deme. Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve: «Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir» de.

Diyanet Vakfi