KEHF SURESİ 28. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.
وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُم بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ وَلَا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْ تُرِيدُ زِينَةَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَا تُطِعْ مَنْ أَغْفَلْنَا قَلْبَهُ عَن ذِكْرِنَا وَاتَّبَعَ هَوَاهُ وَكَانَ أَمْرُهُ فُرُطًا ﴿٢٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(âde) aynâ-ke an-hum turîdu zînete el hayâti ed dunyâ ve lâ tutı' men agfelnâ kalbe-hu an zikri-nâ vettebea (ve ittebea) hevâ-hu
(hevâ) ve kâne emru-hu furutan
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
vasbır | ve sabret |
nefse-ke | senin nefsin, kendi nefsin |
mea ellezîne | o kimselerle birlikte, onlarla beraber |
yed'ûne | dua ederler, ediyorlar |
rabbe-hum | onların Rabbi |
bi el gadâti | sabah |
ve el aşiyyi | ve akşam |
yurîdûne | isterler, dilerler |
veche-hu | onun vechini, zatını |
ve lâ ta'du
(âde) |
ve döndürme, çevirme
: (döndü) |
aynâ-ke | senin gözlerin, gözün |
an-hum | onlardan |
turîdu | istersin, dilersin |
zînete el hayâti ed dunyâ | dünya hayatının süsünü, ziynetini |
ve lâ tutı' | ve itaat etme |
men | kimse |
agfelnâ | gâfil bıraktık |
kalbe-hu | onun kalbi |
an zikri-nâ | zikrimizden |
vettebea (ve ittebea) | ve tâbî oldu |
hevâ-hu
(hevâ) |
hevesleri
: (hevesler: nefsin afetleri ile şeytanın talepleri) |
ve kâne | ve oldu |
emru-hu | onun işi, kendi işi |
furutan | haddi aşarak |
Sabah akşam, O’nun Vechi'ni (Zat’ını) isteyerek Rabbine dua edenlerle beraber nefsini sabırlı tut. Dünya hayatının ziynetini dileyerek gözünü onlardan çevirme! Kalbini zikrimizden gâfil kıldığımız ve hevasına (heveslerine) tâbî olan kimselere isteyerek, işinde haddi aşmış olanlara itaat etme!
KEHF SURESİ 28. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Sabah erken ve akşama doğru Rablerine kulluk, ibadet ve dua edenlerle, onun rızasını isteyenlerle birlikte olmaya sen de, bizzat sabrederek gayret et. Dünya hayatının cezbedici güzellikleriyle ilgilenerek gözlerin onlardan ayrılmasın. Kalbini, aklını övünç kaynağımız Kur’ân’dan, bizi anmaktan, zikretmekten, Kur’ân’ı tebliğden gâfil kıldığımız, şahsî arzu ve ihtiraslarına uymuş, ifrat ve tefrit planları yapan, planları fayda sağlamayan kimselerin göstermelik hoşgörü taleplerini, senin şeriatine aykırı isteklerini kabul etme, onlara boyun eğme.
Ahmet Tekin