Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


أُوْلَئِكَ لَهُمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهِمُ الْأَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِن ذَهَبٍ وَيَلْبَسُونَ ثِيَابًا خُضْرًا مِّن سُندُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُّتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ نِعْمَ الثَّوَابُ وَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا ﴿٣١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ulâike lehum cennâtu adnin tecrî min tahti-him el enharu yuhallevne fî-hâ min esâvire (el esveretu) min zehebin ve yelbesûne siyâben hudran min sundusin ve istebrakın muttekiîne fî-hâ alâl erâiki (alâ el erâiki) ni'me es sevâbu ve hasunet murtefekan
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ulâike işte onlar
lehum onlara, onlar için vardır
cennâtu adnin adn cennetleri
tecrî akar
min tahti-him onların altından
el enharu nehirler
yuhallevne süslenirler
fî-hâ orada
min esâvire (el esveretu) bileziklerden, bileziklerle (bilezik)
min ..'den/...'dan
zehebin altın
ve yelbesûne ve giyerler
siyâben elbise
hudran yeşil
min sundusin ince ve halis ipekten
ve istebrakın ve kalın ipek (diba), atlas
muttekiîne yaslanırlar
fî-hâ orada
alâl erâiki (alâ el erâiki) tahtlar üzerinde, üzerine
ni'me es sevâbu ne güzel sevap (kazanılan pozitif dereceler)
ve hasunet ve güzel oldu, ne güzel
murtefekan arkadaş, dost, yardımcı, destek

İşte onlara (onlar için) adn cennetleri vardır. Onların altından nehirler akar. Orada altın (dan) bileziklerle süslenirler. İnce ipek ve atlastan yeşil elbiseler giyerler. Orada tahtlar üzerine yaslanırlar. Ne güzel bir sevap ve ne güzel bir destek.

KEHF SURESİ 31. Ayeti Süleyman Ateş Meali

Onlar öyle kimselerdir ki kendileri için Adn cennetleri vardır. Altlarından ırmaklar akar. Orada altın bileziklerle bezenirler; ince ipekten yeşil giysiler giyerek koltuklar üzerine yaslanırlar. Ne güzel sevâp ve ne güzel dayanacak (koltuk)!

Süleyman Ateş