Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir. 110 âyettir. Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen “kehf” kelimesinden almıştır. Kehf, mağara demektir.


وَدَخَلَ جَنَّتَهُ وَهُوَ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ قَالَ مَا أَظُنُّ أَن تَبِيدَ هَذِهِ أَبَدًا ﴿٣٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve dehale cennete-hu ve huve zâlimun li nefsi-hi kâle mâ ezunnu en tebîde hâzihî ebeden
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve dehale ve girdi
cennete-hu onun bahçesi
ve huve ve o
zâlimun zulmeden
li nefsi-hi (onun nefsine) kendi nefsine
kâle dedi
mâ ezunnu ben sanmıyorum, zannetmiyorum
en tebîde kuruyup yok olmak, helâk olmak
hâzihî bu
ebeden ebediyyen

Ve o, nefsine zulmederek bahçesine girdi. Şöyle dedi: “Bunun (bu bağın) ebediyyen helâk olacağını zannetmiyorum.”

KEHF SURESİ 35. Ayeti Adem Uğur Meali

(Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girdi. Şöyle dedi: "Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam."

Adem Uğur